Kahramanmaraş merkez üssü olan depremlerde dün Hatay Defne İlçesi’nde meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremden sonra yine can kayıpları ve yıkımlar yaşandı. Bir kez daha depremle sarsılan Hatay’da şu anda sağlık hizmeti sunulacak bir hastane yok. Dün yaşanan depremde İskenderun Devlet Hastanesi, Mustafa Kemal Paşa Hastanesi ve Samandağ Devlet Hastaneleri tahliye edildi. İlde tek sağlık hizmeti sunumu sahra hastaneleri ile devam ettiriliyor. Bölgeye giderek incelemelerde bulunan Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Bilim Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) açıklamalarda bulundu.
Genel Başkan Demircan, tekrar deprem ile sarsılan Hatay’a geçmiş olsun ve başsağlığı dileğinde bulundu. Demokratik Sağlık-Sen olarak tüm deprem bölgeleriyle irtibat halinde olduklarının altını çizen Demircan, Kahramanmaraş, Adana, Gaziantep, Hatay merkez ve ilçelerine gerçekleştirdikleri ziyaretlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Depremden en çok etkilenen iller arasında yer alan Hatay ve ilçelerinde gerek halkın gerekse sağlık çalışanlarının çok zorluklar yaşadıklarının altını çizen Demircan; liyakatsiz yöneticilik anlayışı, depremzede sağlık çalışanlarının sağlık hizmeti yapmaya zorlanmaları ve karşılaştıkları üslup konusunda açıklama yaptı. Genel Başkan Demircan ayrıca memurlara “maaş almayın” çağrısında bulunan Şırnak Valisi Osman Bilgin’in açıklamalarına da yanıt verdi.
Vali Bilgin’e Cevap Verdi: “Memurlar Üzerine Düşeni Yapıyor”
Vali Osman Bilgin’in, “Memurların işçilerin hepsi bir aylık maaşlarını almasınlar aç kalmayız” açıklaması üzerine Demircan şunları söyledi: “Bizim milletimiz necip bir millettir. Vermesi gerektiğinde parmağındaki alyansına kadar verir. Ancak burada ‘memurlar birer maaşlarını bağışlasınlar’ gibi öneriler sunmak doğru değildir. Biz Demokratik Sağlık-Sen olarak depremin yaşandığı günden beri bölgedeki arkadaşlarımızla temas halindeyiz. Elimizden gelen desteği sağlama noktasında teyakkuz halindeyiz. İlla ki kolilerin önünde resim çektirip, banka dekontu mu paylaşmamız gerekiyor. Kamyonun önündeki sendika afişini mi paylaşmamız gerekir. Gittik, gördük, üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Deprem bölgelerinde iki üç aylık sıkıntı yok çok uzun süreli maddi ve manevi desteğe ihtiyaç var. Demokratik Sağlık-Sen olarak planlamalarımızı uzun vadeli olarak yaparak, bölgelerde görevli arkadaşlarımızla iletişimde kalarak ihtiyaçları karşılamaya devam edeceğiz. Oyuncak ihtiyacı iletildi, çocuklara oyuncak götürüldü” dedi.
“Liyakat Ehli Yönetici İhtiyacı Afet Zamanı Daha çok Ortaya Çıktı”
Genel Başkan Demircan, deprem bölgelerinde gerçekleştirdikleri temaslarda yaşanan sorunların temel nedeninin her zaman dile getirdikleri ‘liyakatsiz yöneticiler’ konusuna vurguda bulundu. Demircan şunları söyledi: “Adana, Hatay merkez ve ilçeleri, Gaziantep, Kahramanmaraş’ta temaslarda bulunduk. Adana ve Gaziantep’te sağlık tesisleri anlamında çok büyük problemler yoktu. En büyük hasar alan illerden Hatay’da ve ilçelerinde çok ciddi sorunlar vardı. Hatay merkezde Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’ndeki UMKE ve sağlık çalışanı arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Binanın içerisine çok hızlı bir şekilde girerek incelemede bulunduk. Hasarlı olan binada sağlık hizmeti sağlık çalışanları tarafından devam ediyordu. Biz oradayken helikopter ambulansla bir hastanın sevkine tanık olduk. Genel olarak şartlar çok kötüydü ve eksiklikler vardı. Yıllardır liyakatli yöneticilerin olması gerektiğine vurguda bulunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Her ne kadar afetin alanı geniş de olsa, OHAL koşulları söz konusu da olsa liyakatli yöneticilerle afet koşullarında sağlık hizmetinin daha sağlıklı yürüyeceğini yine tekrar etmek istiyoruz. Sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılayacakları; tuvalet, banyo, lavabo yoktu. Sağlık çalışanları çok zor koşullarda, temel ihtiyaçların bile karşılanmadığı, bir ortamda görev yapıyor. Liyakat ehli yöneticiler olsaydı temel ihtiyaçlar da dahil çadır eksiklikleri ve daha birçok sorun bugün yaşanmazdı. İnisiyatif alınmıyor, söylensin de eksiklikleri tamamlayalım anlayışı var.”
Depremzede Sağlık Çalışanlarına Karşı Üslup Kabul Edilemez!
Deprem bölgelerinde bulunan deprem sabahında telefonları çalarak göreve çağrılan depremzede sağlık çalışanları ile temas kurduklarını belirten Demircan, “Depremin akabinde kendileri de artık birer depremzede olan hekim ve sağlık çalışanlarına sabah saat 09.00’da mesainizde olacaksınız denildiğine ilişkin bilgiler aldık. Kaba saba konuşmalara muhatap kalan arkadaşlarımız olduğu bize iletildi. Bir hekim arkadaşımıza,eşi de cerrah olan bir arkadaş, aile sağlığı merkezinde hizmet vermeleri söylenmiş. Hekim arkadaşımıza, yeşil alanı hastaneye dönüştürmeyi önermiş çünkü artçı depremler devam ediyor ve aile sağlığı merkezleri genelde apartman altlarında oluyor, hafif hasar da almış olsa o binalarda çalışmak kolay değil. Biz oradayken de sürekli artçı depremler oluyordu. Malatya’dan da depremzede sağlık çalışanı arkadaşlarımız bize ulaştı. İki ve dört yaşında iki tane yavrusunu göçükten çıkartmış bir hemşiremize de aile sağlığı merkezinizi açın talimatı geldiğini öğrendik. Burada şova gerek yok şov zamanı değildir. Örneğin yine bana ulaşan hemşire kardeşimiz depremden sonra aranarak ‘sağ mısınız?’ sorusu sorulmuş. Her ne kadar bir talimat zinciri olsa da üslup çok önem arz ediyor. İnsanların aileleri, eşi, kendisi veya çocukları göçük altındayken bu şekilde aranarak göreve çağrılmaları kabul edilemez. Burada Sağlık Bakanlığı’nın yapması gereken afet koordinasyon merkezlerine o bölgede görev yapan değil de dışarıdan görevlendirilecek sağlık çalışanlarının gönderilmesidir. Lojistik anlamında ciddi sıkıntılar vardı. Bir kaos ortamı, bir karmaşa var. Tüm bunların sebebi liyakatsiz yöneticilerin göreve getirilmesinden kaynaklanıyor” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)