Gebelik ve emzirme döneminde annenin sağlıklı ve dengeli beslenmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu dönemde protein ihtiyacının arttığını belirtiyor. Günlük proteinin 3’te 1’inin mutlaka hayvansal kaynaklardan karşılanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bitkisel kaynaklı proteinlerin tüketiminde de karışık beslenme tavsiyesinde bulunuyor. Uzmanlara göre tahılların, süt ve türevleri ile birlikte tüketilmesi, sadece tahıl tüketilmesine kıyasla, elzem aminoasit dengesizliğinin giderilmesini sağlayabiliyor. Buna en güzel örnek ise kurufasulye ve pirinç pilavı olarak tavsiye ediliyor.
Gökçen Özüpek, gebelik döneminde sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Anne ve Bebek Sağlığını Etkileyen Birçok Faktör Var
Gebelik döneminde özellikle protein içeren beslenmenin önemli olduğunu belirten beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, gebelik ve emziklilik dönemlerinde anne ve bebek sağlığını etkileyen birçok etmen olduğunu belirterek bunları annenin yaşı (özellikle 18 yaş altı veya 35 yaş üstü olmak), gebelik sayısı/çoğul gebelikler, gebelikler arasındaki süre, genetik faktörler, kronik hastalıklar, ilaç kullanımı ve en önemlisi yeterli ve dengeli beslenme olarak sıraladı. Gebelik döneminde beslenme ile anne karnındaki bebeğin sağlığı arasında önemli bir ilişki bulunduğunu ifade eden Özüpek, “Bebeğin bu süreçte, bedensel ve zihinsel olarak büyümesi ve gelişmesi annenin gebeliği süresince yeterli ve dengeli beslenmesi ile mümkündür.” dedi.
Günlük Alınması Gereken Protein Miktarları
Gebelik döneminde önerilen günlük besin tüketim miktarlarına da değinen beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, 2 su bardağı yani 400-500 ml süt ya da yoğurt, 2 dilim yani 60 gram peynir, 3-4 porsiyon et, balık, tavuk, 1 porsiyon yumurta, kurubaklagil, 5 ile 7 porsiyon arasında taze meyve ve sebzenin günlük tüketilmesi gerektiğini söyledi. Özüpek, günlük tüketilmesi gereken tahıl grubunun ise 4-6 dilim arasında ekmek, 2-3 porsiyon da pirinç, bulgur ve makarna olarak sıraladı.
Protein Gereksinimi 20-25 Gram Yükseliyor
Annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayabilmesi, vücuttaki depolarını dengede tutabilmesi, anne karnındaki bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesinin sağlanabilmesi ve emziklilik dönemine hazırlanabilmesi için gebelik döneminde enerji, makro ve mikro besin ögelerine gereksinimin arttığını kaydeden Gökçen Özüpek, “Özellikle gebelik döneminde, kan hacminin artması, rahim ve göğüsün büyümesi, plasenta ve fetüsün gelişmesi makro besin ögelerinden protein ihtiyacını artırmakta olup bu dönemde normal protein gereksiniminde ek olarak 20-25 gram artış sağlanmalıdır.” diye konuştu. Protein ihtiyacının hayvansal kaynaklar olan kırmızı et, tavuk ve diğer kümes hayvanları, balık gibi beyaz et, yoğurt, ayran, kefir, peynir gibi süt ve süt ürünleri ve yumurtadan karşılandığını kaydeden beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, “Protein ihtiyacı ayrıca bitkisel kaynaklar olan kurubaklagiller, tahıllar ve sebzelerden karşılanmaktadır.” dedi.
En Yüksek Protein Yumurtada Mevcut
Konu ile ilgili çalışmaların, proteinin besin kalitesine vurgu yaptığını ifade eden Özüpek, “Bir proteinin besin kalitesi, esansiyel aminoasit miktarı ve sindirilebilirliği ile ölçülmektedir. Hayvansal ve bitkisel protein kaynakları bu yönüyle birbirinden farklılık göstermektedir: Yumurta proteini, örnek proteindir. Vücut tarafından kullanılabilirliği en yüksek protein olarak kabul edilmektedir.” diye ifade etti.
Hayvansal Proteinler Vücudun Büyümesini Sağlıyor
Beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, hayvansal proteinlerin, eksojen aminoasitlerin hepsini ve dengeli bir oranda içerdiğini belirterek “Aminoasitlerin, hayvansal protein molekülü içerisinde sindirim emzimlerinin kolaylıkla etki yapabileceği bir pozisyonda bulunmaları, hayvansal proteinlerin net protein kullanım oranını yükseltir. Hayvansal proteinler, insan organizmasındaki proteinlere benzer, tek başlarına tüketilse bile, vücudun büyümesini sağlar. Ek olarak, B12 vitamini hayvansal kaynaklı proteinlerle birlikte bulunur. Hayvansal kaynaklı proteinlerin tüketilmesi ile B12 vitamini de alınmaktadır.” diye belirtti.
Bitkisel Proteinler Tahıllarla Beraber Tüketilmelidir
Ekonomik güçlükler nedeniyle, tahıllar ve kuru baklagillerin gelişmekte olan birçok ülkede önemli protein kaynağı olduğunu vurgulayan beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, “Ancak bitkisel proteinler aminoasit kompozisyonu bakımından hayvansal proteinlerdeki kadar dengeli olmadığı için vücutta kullanılma oranları da hayvansal proteinlerden daha düşük olacaktır. Çeşitli sosyoekonomik faktörler nedeniyle beslenme örüntüsünde bitkisel kaynakların daha fazla bulunduğu bireylere, karışık beslenme önerilmelidir.” diye konuştu.
Kurufasulye Ve Pirinç Pilavı Dengeli Bir Öğündür
Beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, bitkisel proteinler ile tahıldan oluşan karışık beslenme ile ilgili de şu örmekleri verdi:
“Örneğin tahılların, süt ve türevleri ile birlikte tüketilmesi, sadece tahıl tüketilmesine kıyasla, elzem aminoasit dengesizliğinin giderilmesini sağlayabilir. Tahıllarda, lizin ve treonin sınırlı miktarda bulunan aminoasitlerdir. Kurubaklagiller ise kükürtlü aminoasitleri sınırlı miktarda bulundurmaktadır. Bu nedenle bir öğünde sadece tahıl veya sadece kurubaklagil tüketiminden ziyade aynı anda hem kurubaklagil hem de tahıl içeren bir öğüne sahip olmak (kurufasulye ve pirinç pilavı gibi), dengeli bir aminoasit örüntüsünü sağlanmasında önemlidir.”
Günlük Proteinin 3’te 1’i Mutlaka Hayvansal Kaynaklardan Alınmalıdır
Gebelik döneminde sık görülen sağlık problemlerinden birinin de demir eksikliği anemisi olduğunu kaydeden beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, “Araştırmalar, sadece bitkisel kaynaklı protein içeren besinlere beslenmede yer verilmesinin, bu besinlerin içeriğinde bulunan posa nedeniyle, bağırsaklarda demir emiliminin azalmasına neden olduğunu ve buna bağlı olarak, anemi görülme riskini artırdığını ifade etmektedir. Tüm bu nedenlerle, gebe bir kadının günlük protein gereksiniminin en az 3’te 1’inin hayvansal kaynaklardan karşılanması gerektiği unutulmamalıdır.” dedi.(BSHA)